CHP nin Kurultay üyeleri, bütün üyeleri temsil eder, medyadan, kasetten korkan evde kalsın.

Cesurca imza verip kurultay talebinde bulundunuz. Kutluyorum.
16 yıldır partimizi Baykalcılar yönetiyor.
Parti kurmayları aday çıkarıp PMni onayınıza sundu.(26 mayıs 2010).
Bende olsam  sizler gibi  bazı PM üyelerine itiraz edip oyumu verirdim.
Birden  bir savcı çıktı. Nerede görülmüş, tüzüğe uyun diyen bir savcı çıksın.
Parti yönetimleri ne zaman tüzüğe  uydu ki; Partide tüzüğe uyulmaması, barisin olmaması, üyelerin haklarının gasp edilmesi anlamına gelir.
Bende parti yönetimin uymadığı tüzük maddelerini belirtip savcılığa bir mektup yazdım. Bu güne kadar ses veren olmadı.
3.11.10 günü “Kılıçdaroğlu  PM toplantısına girmedi. PM ne o gün darbeyi vurdu.PM ne sokulan öncü kuvvetlerle yeni MYKnu atadı.
Bursa yolunda kurultay tarihi açıklanıp 18 gün sonra baskın kurultay yapıldı.
Parti kurmayları(Baykal,Sav vs.) bunca hukuksuzluğa sessiz  kaldı.
Medya bağırıyordu, Kılıçdaroğlu  kafasına göre PM yapmalıydı.Bu onun en doğal hakkıydı.”PM listesini tek basına ben yapacağım” bir başka  kişiden bu lafı duydunuz mu? Tüzüğümüzün 5 maddesine göre partide emeği geçmemiş 1 kişiyi bile PM ne seçemeyiz. PM listesinde asla olmaması gereken  en az 25 kişi vardı.Maalesef  bazı islimleri çizerek listeyi onaylandınız.
Yeni Baykalcılar tarafından, partinin iskeletini oluşturan Baykalcılara harakiri yapıldı.PM vurulan ilk darbe,milletvekilleri ve örgütlerin tasfiyesi, aşamalarıydı.
Küçük olsun benim olsun denen parti birileri için büyüktü.
Cumhuriyetin bütün kurumları etkisiz hala getirilirken, CHP yerinde duracak değildi ya: Gerçi partinin sadece iskeleti vardı. Yinede,iskeletin tekrar ete kemiğe bürünme ihtimali vardı.
Libya teskeresine evet, örgütteki operasyonlar iskelete vurulan darbeler değil mi? partinin iskeletini yok etmiyor mu?
Darbe ile işbasına gelmiş, tüzüğe aykırı oluşmuş parti yönetimin yaptığı her şey hukuk dışıdır.
Bunu  göremeyen alsın tüzüğü eline, yapılanlara, söylemlere bi baksın.
Yakında atanmışlar hep birlikte bağıracak, “dokunma yanarsın”diye.
SPli delegeler darbecileri görevlerinden uzaklaştırmıştı.
CHPli delegeler, attıkları bu cesur adımdan sonra hak hukuk tanımayan parti yönetimini değiştirmeyecek mi?
Bunca hukuksuzluğu izledim, ortak oldum diye özeleştiri yapan, göreviniz daha iyi yapacaktır.Partinin gerçek sahibi Türk milletidir.(üyeler,halkın, Türk milletinin ta kendisidir.)
Cesur olun,Bunca hukuksuzluğu izleyerek parti sucuna ortak olmuş, parti kurmaylarına güvenmeyin, kendinize güvenin.
Parti yönetiminde CHPli olmayan yeni Baykalcılar var.
Baykalcılar yeni Baykalcılara karsı. Bu mücadele kazanılamaz. Mücadele partinin tüzük ve ilkelerine uyanlarla  uymayanlar arasında olmalıdır.Doğru hedef ve partili durusuyla partimize sahip çıkabilirsiniz.
Parti kurmayları da izleyici olarak parti sucuna ortak olmayı sürdüremezler.
CHPli  parti büyüklerinin hepsi  Kurultay üyelerinin yanında olmalıdır.
Yetkileri fazla olmasına rağmen, parti yönetimi bu tüzüğe bile uymuyor.
Noter  şartını,aday önerme şartını,üyelerin önündeki bütün engeller kaldırmayan öneriye tüzük önerisi denmez.Parti yönetimi kendi lehine çevirmeye çalışacak alin iste size tüzük değişikliği sözümüzde durduk diyecektir.
Önerdiğiniz değişikliğin bir anlam ifade etmesi içinde, CHP, CHPli olmayan PM ve genel başkandan derhal kurtarılmalıdır.
Kurultay üyeleri, CHPli üyelerin temsilcisidir. Kurultay, Partinin en yüksek organıdır
Bu onurlu görev,  tüzük ve programa uymayan bütün yöneticileri görevinden uzaklaştırıp yerine Tüzüğün 5. maddesindeki niteliklere uyan yöneticileri seçtiğinizde yapılmış olacaktır.
Kurultay delegeleri, kendi içlerinden PM listesi yapsın, birini aday göstersin partiyi daha iyi yöneteceğine inancım tamdır.
Üyeleri temsil ediyorsunuz. yanlız değilsiniz. gücümüz sizinledir.
Çalışmalarınızda basarılar
Saygı ve saygılarımla
30.01.2012
Mazlum Vural CHP İstanbul/Eyüp ilçesi üyesi