İstanbul il yönetimi 5 defa değişti. Yönetime atananların içlerinde partiye emeği geçmemiş ilgisi olmayanlar varsa hepsi hukuk dışı atamadır. İstanbul il Yönetimi atamalarla adeta yazboz tahtasına dönmüştür. Bunların asla olmaması gerekirdi.
Görev kongrelerde alınır kongrelerde teslim edilir. Demek ki görevlerini emirle bırakanlar görevlerini kongrelerde almamışlar. Gücünü üyelerden almayan atanmış kişilerden oluşuyormuş ki görevlerini atayanlara teslim ettiler. Tüzüğe aykırı hukuk dışı atamalarda görev alan görevlerini bırakanların hepsi parti sucu islemiştir. Bu atanmışları tekrar seçenler kendi idam fermanlarını imzalamış olurlar.
İstanbul il yönetimine atanlarılar hukuk dışı kongrelerde seçilmiş ilce yönetimlerini görevden aldı. Bunlardan bazıları mahkeme yoluyla kongrelerini yaptı.
Simdi bu hukuk tanımazları tekrar seçerseniz olacağı şimdiden söyleyeyim.
Yerel seçimlere yaklaşırken birçok ilce yönetimini görevden alacaklar.
Nerden mi biliyorum; „kişinin istir ayinesi lafa bakılmaz“ yaptıklarını düşünün.
Niye almasınlar ki?
300 den fazla ilce yönetimini görevden alanlar kongrelerde secilince daha rahat alacaktır.
Genel merkez yönetimi ve onların atadıklarını seçmek kendi idam fermanını imzalamak demektir.
Partide hukuk olmazsa barış olmaz. Hukuk üyelere (halka) lazım. Hukuksuzluklar tüzüğe uymayan darbeci parti yönetimi tekrar seçilmesi için yapılmaktadır. Birilerine verdikleri sözleri tutmalarının da imkânı yoktur. Partide birlik sağlanmadı mı yerer seçimlerde basarı zordur. İl ya da ilçedeki meclis üyesi sayısı bellidir. 10-15 meclis üyesi için yapılan hukuksuzluğa kavgalara bakın. Sayılı mevkilere atanmayanlar da isyan edecektir.
Bu kavgaları olacak olumsuzlukların tek bir ilacı vardır. O da adayların bütün üyelerin katılacağı önseçimle belirlenmesidir. Atanmışlar hukuksuzluk yapanların önseçim yapmaya niyeti yoktur. Parti iradesi üç beş kişinin insafına bırakılamaz. Mutlaka öncenım yapılmalı.
Parti milletindir. Milletin bir parçası olan üyelerindir. Kimim aday olacağına karar vermek üyelerin takdiri, hakkıdır.
Bu hakkın, demokrasi halk diyerek hak hukuk tanımayan Parti diktatörlerine kullandırılması üyelerin kendi bindiği dalı kesmesidir.
Üyelere kendi adaylarını seçtirmeyenlerin söyledikleri palavradır.
Her kim partinin hukukuna uymaz değiştirilmelidir. Parti atanmışlar tarafından değil sizlerin oyları ve gönüllü desteğinizi alanlar tarafından yönetilmelidir. Tüzüğümüzün 5. Maddesinde çalışma ilkelerimiz var. Oradaki nitelikler uyan binlerce CHP üyesi vardır.
Hukuk dışı atanmış partinin tüzüğüne uymayanları değil, uyacağına inandığınız kişileri secin.
Birliğimizi, partideki barısı bozanlara geçit verilmemeli. Bunun güvencesi hukuktur.
Partili tüzük ve ilkelerine uyandır. Uymayana partili denmez. Tüzüğe uymayanları seçerek partiye sahip çıkılmaz. Üyelerin milletin çıkarına olanda budur.
Partiyi halkımızın güvenini kazanacak, ona umut verecek hale getirmenin tek yolu hukukuna haklarımıza sahip çıkmaktan geçer. Sessizce izleme partiye sahip cık.
İl başkan ve yönetimine kimim seçileceğine sen karar ver. Bu görevi yapacak CHPlilerın başkasının aklına ihtiyacı yoktur. Üyelerin en doğru secimi yapacağına inanıyorum.
Parti CHP’liler tarafından yönetilmelidir.
chpuye
