Sevgili CHPliler
Uzaktan film seyreder gibi partideki gelişmeleri izlemektesiniz.
Su gelse de CHP’nin basına ne iyi olur diyorsunuz. Bekleyin gelir.
TV de gösterilen her şey filimdir. Ben filmlere inanma yasını çoktan geçtim.
Adaylara yada parti yöneticilerini şahsen tanımam.
Sizler gibi medyadan takip ederim tabi ki.
Değerlendirdiğimiz kişiler futbolcu olsaydı isimiz kolaydı.
Oyunlarına bakar kara verirdik. Çok iyi koşuşuyor diyorsunuz.
Sarkıcı değiller ki; sesi güzel, Sair değiller ki ne güzel şiir okuyor diyelim.
Üyeler partide tüzüğe göre siyasi faaliyete bulunur.
Bizleri CHP’nin ilkeleri yan yana getirmiştir. Anayasamiz partinin tüzügüdür.
Parti yöneticilerini de tüzük ve ilkelerine uyup uymadıklarına göre değerlendirmek zorundayız. Kişisel olarak bir problemim olmayan, tanımadığım insanları başka nasıl değerlendirebilirim ki;
Hak hukuk tanımayan darbeci bir parti yönetimi is başındadır.
Ümit Oran onun yöneticisi vekilidir.
Muharrem ince bu yönetimin TBMM başkan vekilidir.
Parti programında yeni anayasa yapma sözü yoktur. CHP rozeti takmıs vekiller,
Anayasa sucu işlemiş parti ve bu iktidara Kemalist diktatörlük diyen bölücü partinin vekiliyle oturmuşlar yeni anayasa yapıyorlar.
Buna benzer davranışlarına, söylemlerine daha çok örnek verebilirim. Gerek görmüyorum.
“Kişinin istir aynası lafa bakılmaz”
Partimizin temel problemi tüzüğe(Hukuka) aykırı yönetilmesidir.
Simdi partiye darbe olarak nitelediğim hukuksuz eylemlere örnek vereyim.
- 11.2010 Parti meclisine darbe.
- 12.2012 PM ye partiye darbe kurultayı
- 12.2011 CHP PM’ de ‘Tüzük Kurultayı’ talebi reddedildi. Bunun üzerine Kurultay üyeleri tüzük kurultayı için imza topladı.
Parti yönetim hemen 26.02.2012 da kurultay kararı aldı. Kurultay üyeliğinin talebi olan kurultayı da bir gün sonrası 27 Şubat 2012 tarihini belirledi.
26.02.2012 deki arenadaki darbe toplantısı, Kurultay delegelerinin kurultay talebini etkisiz kılan, tüzük kurultayına, partinin en yüksem organı kurultaya vurulan darbe oldu.
CHPli milletvekili hukuksuzluğa itiraz etmek istemiş, kongreden yaka paça dışarı atılmıştı.
O gün arena da Fevzioglu dahil kimler vardı? Kimler izleyerek buna destek oldu? Arenadaki fotoğrafa bakın ve görün.
İl ve ilce örgütlerinin hukuk dışı görevden alınması, teşkilatlara vurulan darbe idi.
35. olagan Kongre sürelerini geçirterek teşkilatları hukuk dışı hale sokmak;
ömrünü tamamlamış yönetimleri değiştirmenin yolu olan kongreleri yaptırmadığı halde 5 Eylül 2014 olağan üstü kurultayı toplanmış kamuoyunda tartışılan bazı isimler vekil yapılmak için PM ye sokulmuştu.
Kongreler üyelerin beğenmediği yönetimleri değiştirme yeridir.
Bu kurultay üyelerin seçme ve seçilme haklarını gasp eden, partinin teşkilatlarına darbe vuran bir toplantıdır.
Bu kurultayda tüzük değişikliği bile yapılmıştır.
Bu tespitler senin görüsün diyebilirsiniz. Kolayı var.
Verdiğim örnekleri inceleyin gidin o günlere olan bitene bi bakın.
Sonra alın tüzüğü bakın bunlar tüzüğe uygun mu?
Daha sonda fikrinizi kararınızı verin.
Sorum su:
Hak hukuk tanımadan partiyi yöneten yöneticileri ve onlara ses çıkarmayanlar aday seçeneği olur mu?
Hukuksuzluğu meşrulaştırma bir parti görevi değildir.
Partinin tüzük ve ilkelerine göre hareket etmeyene CHPli denir mi?
Seçenek üyelerin görevlerini yapmasıdır.
Hukuksuzluğa buluşmamış il ve ilçelerde tanıdığı güveneceği partinin başarısı için çalışacak kadroları seçmesidir. Bunu yapmayanları derhal görevlerinden uzaklaştırması yenilerini seçmesidir. Üye görevini yapacak. Seçenek bu;
CHP partinin tüzük ve ilkelerine uyanlar tarafından yönetilmelidir.
Bu bütün üyelerin öncelikli görevidir.
Hak hukuk tanımayan yönetime en büyük desteği, ilgisiz sadece kağıt üstünde yazılı olan üyeler verir.
Onların istediklerine ilçesinde oy verilmesi sonrada TV de onları izleyip alkışlamaları yeterlidir. Seçenek sensin üye arkadaşım:
CHP İstanbul Eyüp ilçesi üyesi
Mazlum Vural 14.11.2015
Tespitlerinize çoğunlukla katılan bir (Bornova-İzmir) CHP üyesiyim. Yaşanan her türlü hukuksuzluğa gösterdiğimiz bireysel tepkilerle bu gidişi durdurmak şu anda olanaklı gözükmüyor. Üyelerin çoğunluğu alışılmış davranışların dışına çıkmıyor. Sistem mahalleden itibaren yönetmeliğe aykırı olarak blok liste seçimleri ile kurultaya kadar giden oligarşik bir yapıyı inşa etmektedir. Sonuçta bu sistemi kullanan hakim güçlerin istediği gibi bir kadroyu yönetime taşımaktadır. Tek çare, mahalle-muhtarlık delege seçimlerinin ve diğer delegasyon seçimlerinin ortak(çarşaf) liste üzerinden yapılmasını tüm platformlarda haykırmak, keşke dava edebilmektir, diye düşünmekteyim..
“Tek çare, mahalle-muhtarlık delege seçimlerinin ve diğer delegasyon seçimlerinin ortak(çarşaf) liste üzerinden yapılmasını tüm platformlarda haykırmak, keşke dava edebilmektir, diye düşünmekteyim..” Keşke çare bu kadar basit olsa.
Üyeler görevini yapacak. Hak hukuk tanımayanların gücü örgütlü olmalarından ve üyelerin neredeyse % 80 inin izleyici durumda olmalarından kaynaklanmaktadır.
Örneğin istanbuldaki ön şeçimlerde çarsaf liste idi. katılım % 50 nin altında olunca partiyi yönetenler her yerde örgütlü olduklarından anahtar liste ile destekledikleri kişileri üst sıralara taşıdılar. Örgütsüz üyeler de tv de gördüklerini ilk sıralara getirmişti.