Sevgili CHPliler.
Günlük hayatın içinde sürüklenip gidiyoruz. 16 nisanda bir secim var.
Bir çoğumuz hala olayın ciddiyetinin farkında değiliz.
2 hafta önce anayasanın değişecek maddelerini okudum.
Sonra anayasanın aşağıdaki 4 madde gibi temel maddelerine baktım.
Aslında 50 den fazla madde değişmektedir. Değiştirmek hafif kalır.
Aslında anayasal düzen ortadan kaldırılmış olacak. Bunu milletin kendi eliyle yaptırmak istemektedirler.
Söyle bir konuşulanlara baktım. Vatandaşların verdikleri cevaplara baktım.
Bir parti, kişi secimi olmadığı halde insanların secim varmış gibi şartlanmış şekilde cevap verdiklerini gördüm. Okumayan, TV den gördüklerinden başka bilgisi olmayanların doğal davranışı budur. İktidarın kontrolündeki medya ve basının havayı puslandırması secim havasına sokması normal. İktidarın sözcüleri sataşmalarla gündemi dağıtmaktadır. Patırtı gürültü onların isine yaramaktadır. Partimizin sözcüleri de bu tartışmanın içine girerek vatandaşı bilgilendirmek için harcayacakları zamanı boşa harcamaktadırlar.
“Parti devletine hayır” “Esat anayasasına hayır” M. T gibi,
CHP rozeti takıp anayasaya, Egemenliğe sahip çıkma çalışması değil, iktidara verdikleri desteğin çalışmasını yapan vekillerin insafına bırakılamaz.
Bugün elimizdeki telefonlarla değişecek maddelere ulaşmak son derece kolaydır. Bir daha okuyunca, millet ve devletin geleceği için ne kadar önemli olduğunu daha çok anladım.
Lütfen 20 dakikanı ayır. değişecek maddeleri oku.
Anayasanın su anki maddeleri içinde 20 dakika daha ayırabilirsin.
Parti sözcüleri oturmuş maddeleri insanlara anlatıyor. Daha çok secim varmış gibi iktidarın yaptıklarını kişiselleştirerek anlatıyorlar.
Sanki millet okuma yazma bilmiyor.
Birinci görev : Bunu başkasından öğrenmeyi hakaret olarak görmek lazım. Okuma yazma bilen her birey bunu yapabilir. Ondan sonra kendi birikiminle düşün, patimizın tavrıyla birlikte görevini yap. Sor başkalarının da okumadığını göreceksin.
İkinci görev: Tanıdıklarınıza bunu yapmalarını söyleyin. Okusunlar sonra kararlarını versinler.
Öncelik, bilgi vermek olmalıdır. Bilgi vermenin dışında, secimin ciddiyetini bozacak hiçbir konuya girmemek, doğru davranış olacaktır. Patırtı gürültü yapmanın bir anlamı yoktur. Şarkı türkü söylemenin zamanı değildir.
Bu bir parti ve kişi secimi değildir. Milletimizin bundan sonra nasıl idare edileceğinin secimidir. Geleceğimiz partileri hukuk dışı yönetenlerin insafına bırakılamaz.
CHP li olmayan parti yönetimimiz iste bu maddeler için iktidarla oturmuş anayasa çalışmalarına katılmıştı. İlk 4 maddeye dokundurmayız, bizim kırmızı cızgillerimizdir diyorlardı. İktidar TBMM den geçirdiği maddelere bakın. Kırmızı çizgiler orada duruyor. Dokunmamış.
Anayasadaki Kırmızı çizgiler olan maddelere bakıp öyle değerlendirelim.
ANAYASA MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
MADDE 6- Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.
MADDE 7- Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.
MADDE 8- Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.
MADDE 9- Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.
Maalesef TBMM anayasaya aykırı olarak yasama yetkisini bir kişiye devretmek için kanun çıkarmıştır.
TBMM anayasaya aykırı olarak yasama yetkisini bir kişiye devretmek için kanun çıkaramaz. Bu tartışmalara katılan her vekil anayasayı hiçe saymış suç islemiştir.
Hukuk devleti olsaydık, bu teklifi yapan, çalışmalarını katılanlar derhal istedikleri suç nedeniyle hakim karsısına çıkarılırdı.
Egemenliğimiz, Milletin geleceği, anayasal düzen korumak, anayasaya uymayanların insafına bırakılamaz.
İktidar 2012 deki anayasa oylamasında yargıyı tamamen kotrol altına almıştı.
16 nisandaki secimde de yargı yetkisini, devredilmez yasama yetkisini 1 kişiye vermek istemektedir.
Simdi diyeceksin ki zaten hukuk devleti değiliz, ortada cumhuriyet falanda yok, neredeyse tek kişi merkezli bir yönetim var.
Parti yönetimlerde zaten kanunlara aykırı bir kişi tarafından yönetiyor.
Meclis üyemizin bile kim olacağına Ankaradan karar veriyorlar.
Milletimiz sadece muhtarını seçebilmektedir. Egemenlik gasp edilmiş olabilir.
Anayasaya aykırı ülkeyi yönetenlere evet deyip, Al sana yetki bildiğin gibi yap, 1 kişiye istediği gibi memleketi yönetsin denir mi. Bunu niye yapalım ki; TBMM den, muhalefet partilerinin desteğiyle aldığı savaş teskeresi ve olağan üstü halle ülkeyi yöneten bir iktidarla yönetilmekteyiz.
Evet le kendi ellerimizle bu durumum sürmesini, millet eliyle bunun onayı alınmak istenmektedir. Kendi kendimize niye intahar edelim ki;
16 nisanda bir kişiye milletin savaşarak kazandığı egemenliğin tapusunu vermek oylanacak. Kralların dahi sahip olmadıkları hakları bu cağda birine verecekmişsin, vermeyecek misin, oylanan budur.
Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez Cumhuriyetin nitelikleri ortadan kalkmış olacak.
Rejim artık Cumhuriyet olmayacak.
Ülkenin bundan sonra nasıl yönetileceği belirlenecektir.
12 eylül karsı devrimin ANAP denen bir partisi vardı. Anayasayı hiçe sayarak yaptıkları hala devam ediyor. Parti mezarda, Önderlik eden artık yaşamıyor.
Bu nedenle tartışmayı, bugün memleketi idare edenlerin sahsında yapmak doğru bir davranış değildir. Esas olan Millet ve devletimizin geleceğidir.
Önce OKU .. . okut…. bilgi ver..
Egemenliğine, milletin egemenliğine sahip çıkmak her yurttasın anayasal görevidir. Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
CHP, egemenliğini savaşarak kazanmış bir ulusun devrimci partisidir.
Anayasa egemenliğin bağımsızlığın tapusudur.
“Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.”
Anayasanın değiştirilmez maddelerini korumak öncelikle bizim görevimizdir
Sevgi ve saygılarımla
Mazlum Vural
Eyüp Ilcesi üyesi
