Sevgili CHPliler
Partiyi yönetenlerden umudu kesmiş evinde oturmuş TV den seyrediyorsun.
Anayasa sucu islemiş parti iktidarda anayasayı bir kenara koymuş ülkeyi yönetiyor. İktidar partisini yönetenler kendi partisini de, TBMM de devre dışı bırakmış durumdadır.
Mecliste parmak çoğunluğuyla aldığı kanun hükmünde kararname çıkarma ve olağanüstü hal yetkisiyle tek kişiye dayalı yönetmeye devam ediyor.
Ayrıca NATO üyesi ülkemizin başbakanın cebinde meclisteki bütün partilerin desteğiyle onaylattığı yabancı asker bulundurma yetkisi de olan savaş teskeresi var. İktidarda olanlar buları yaparken Partiyi yönetenler ne yaptı ona bakalım.
CHP yönetimi iktidar partisiyle oturup yeni anayasa çalışması yaptı. Bununla kalmadı. Anayasanın 7. maddesini çiğneyerek mecliste ülkeyi tek kişiye dayalı yönetilmesini sağlayan 16 nisandaki anayasa değişikliği çalışmalarına katıldı.
Partiyi tek kişiye dayalı yönetilmesini saylayan tüzük maddelerin Baykal yapmıştı. Nasıl göreve getirdiği yeni Baykalcılar bu maddeleri uyguladıysa, iktidarın başı da anayasayı sadece kendisi için değiştirmedi. Ulusun geleceği bir kişinin ömrüyle sınırlı değildir. Bunlar hukuksuzluğu meşrulaştırdı.
Ülkenin 1 kişiye dayalı yönetilmesi düşüncesi bile korkuştur.
Egemenliğin bir kişiye verilmesi Ulusun intiharıdır.
Baykal yönetimindeki kadrolar yargılanması gereken birini dokunulmazlık kazandırmıştı. Yeni Baykalcılar MHP ile birlikte cumhurbaşkanı yaptı.
İktidar yargıyı tamamen kontrol altına alınca ununla birlikte vekil dokunulmazlığını kaldırdı. Ülke tek kişiye dayalı yönetmeye hazırlıktı.
Buna engel olacak her kişi tasfiye edilmeye başlandı.
AKP, CHP yönetiminin yardımıyla hedefe koyduğu belediye başkanlarını görevlerinden aldı almaya da devam edecek.
Yaratılan silahla su an CHP nin Başakşehir ve Beşiktaş belediye başkanlarını da görevden alındı, almaya da devam edecektir. Bakın parti yönetimi bunu unutmuş hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam etmektedir.
Simdi dersiniz ki zaten atamayla başkan yapılmıştı biz sadece altı okun üstüne mühür vurduk diyebilirsiniz. Yönetim kendi atadığına sahip çıkmıyor da diyebilirsiniz.
CHP Partiyi yönetenlerin umurunda olsaydı bunları yapmazlardı.
Oy bizim parti bizimdir. CHP kimsenin insafına bırakılacak parti değildir.
Uyulmayan hukuk milletin hukukudur.
Anlayacağınız hak hukuk tanımadan partiyi yönetenler iktidar partisiyle birlikte anayasa ve kanunlara uymadan ülkenin tek kişiye dayalı yönetilmesine destek vermektedir.
Partiyi Tüzük ve ilkelerine aykırı diktatörce yöneten genel merkez, onun destekçisi il ve ilçe yönetimleri durdukça. Onların Masa basında yazdığı delegelerle CHP olması gereken çizgiye gelmez.
CHP nine basında Hukuk dışı yönetim durduğu sürece, buna sesi çıkmayan kim gelirse gelsin başarı mümkün değildir.
CHP, tüzük ve ilkelerine aykırı partiyi yönetenlerden derhal kurtarılmalıdır. Önce partide egemenlik sağlanmalı ki CHP milletin egemenliğini yeniden kazanmada önderlik etsin.
Masa başında yazılan delegelerle tüzük değişikliği yapmak hukuksuzluğu meşrulaştırır. 2012 deki girişim kurultaya darbe vurulması ve yönetimin istediği tüzük değişimi ile sonuçlanmıştı.
Bugün yapılması gereken sudur:
Partinin tüzük, ilkelerine uymayanların anayasal hakkımızı gasp etmelerine müsaade edilemez. Parti yönetimi 1 kişiyi bile atamayla aday yapamaz.
Lafla adalet olmaz. Önce partide adaletin sağlanması için su yapılmalıdır:
Cumhurbaşkanı, milletvekili, belediye başkan ve meclis üyesi adayları bütün üyelerin oylarıyla belirlenmelidir.
Bunun için, Parti Meclisinin adayların tamamı önseçimle belirlenecektir kararı alması yeterlidir.
Bu çağrı karar çıkana kadar yapılmalıdır,
Bu çağrıyı yapmayan , Üyeden kaçanlar, kimin ulustan yana hareket ettiği de ortaya çıkacaktır.
Masa basında yazılan delegelerle parti ulusun umudu olmadı olmazda.
Yaptıkları tüzüğe uymayanlar tüzük kurultayında seçme ve seçilme haklarını kısıtlayan maddeleri kaldırmaz. Yinede önseçim çağrısı gibi 3 tane öneri yapayım. Bu çağrı da herkes tarafından yapılmalıdır.
Aday belirlemede önseçim harici seçenekler tüzükten kalkmalıdır.
Sadece önseçim seçeneği kalmalı.
Kanunlarda olmadığı halde tüzüğe konan aday önerme şartı kalkmalı.
Medeni kanun 75. maddesinde olmayan fakat tüzüğe konan olağan üstü kongreleri toplamadaki noter şartı kalkmalı.
Bu üç madde partideki tıkanıklığı açacaktır.
Gerisi TV de seyretmeyi bırakıp görevlerini yapan üyelerin ve duyarlı seçmenlerin isi.
Kurtarıcı beklemeyen kendi kurtarıcısı kendisi olan üyelerin birlikte hareketiyle partimiz ulusun umudu olur.
Meclis üyesini dahi kendisi seçemeyen, hukuka uymayan yöneticilerin hakkını gasp edilmesine göz yumanlardan oluşan bir CHP, ulusun egemenliğini sağlar mı?
22.02.2018
Mazlum Vural
CHP İstanbul/Eyüp ilçesi üyesi